Pinuccia'nın kış şenliği yanı sıra yazar ayları etkinliğine de katılmak istediğimden, Türk klasiği olarak
Orhan Kemal'in El Kızı'nı seçtim. 400 sayfa olan kitap inanın bir demlik
çay ve bir kaç bisküvi yeme süresiymişçesine anlamadan, çabucak bitiverdi. En önemlisi "keyif verdi".
Bu tarz klasikleri çok fazla okumadığım için kendimden utandım bir süre ama çabuk atlattım :)
Okuması kolay,
konusu tanıdık, küçüklüğümüzdeki mahallelerdeymişiz gibi, insanı saran bir dili var.
Konu acıklı tabi.. Kitabın başında parmağında bir yüzükle ölü bulunan bir kadını hayat hikayesi aslında.
Ama bir çok başka insanın daha hayat hikayesine dokunuyoruz ve bunların bir çoğu kadın.
Kadınların erkekler üstündeki iktidar kavgalarını, kaynana-gelin-komşu-metres dörtlüsünü
güzel anlatıyor.
Bir erkek olarak kadınları bu kadar iyi anlaması ve onların ağzından bu kadar rahat konuşabilmesi dikkate değer. Diyaloglar ancak böyle olabilirmiş gibi doğal bir şekilde akıyor.
Neticede ben beğendim. İyi ki okumuşum. Herkese tavsiye ederim.
Keyifli okumalar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder