Türkçe Adı : İnsan Postuna Bürünmüş Köpek
Yazar : Ingvar Ambjörsen
Çevirmen : Banu Gürsaler Syvertsen
Yayınevi : Ayrıntı
Türü : Roman
Yazarın kitabından daha ilginç olduğu bir durumla karşı karşıyayız. kitabın sert ama gerçekçi dokusu da yazarın hayatından geliyor zaten. Norveçli yazar şuan Almanyada yaşıyor ve Norveç'e sadece gerekli durumlarda(ödül almak gibi) gidiyor.
Eleştirmenler kendisine " uyuşturucu maddeler yazarı " etiketini yakıştırmıştır. O ise uyuşturucu cehennemini anlatan uyduruk anı defterlerinin anlatıldığı kitaplara öfkelenerek bu kitapları yazdığını söylüyor. " Her şeyin bombok çevreler olarak anlatıldığı bu kitaplar beni çok öfkelendiriyordu. İnsan her yerde insandır. insan bilmediği şeyleri yazmaya çalışmamalı. ben bunları hem bildiğim hem de takıntım olduğu için yazdım" demiştir.
Çeşitli ödüller de alan yazarın bir çok kitabı var.
Bu kitabın Türkçe yayım haklarını da "iki nargileye" yayın evine vermesi bence mizahi kişiliğini yansıtıyor :)
Gelelim kitaba. Artık tahmin edebileceğiniz gibi bağımlılarla ilgili bir öykü. ancak bir farkla. burada ana karakter bir bağımlı değil. içkiyi saymazsak:) onun asıl bağımlılığı İlse adında, kadınların içinde var olduğunu düşündüğü bir tanrıça. onu bulmak için kadın kadın ve şehir şehir dolaşan kahramanın eline düşen kadınlar pek şanslı olmuyorlar...ama en büyük talihsizliği kendisi yaşıyor...sonunda kendini asıl kimliğine bürünmüş olarak buluyor... Kafka vari bir son...
Ben beğendim....Ben böyle tuhaf takıntıları olan kahramanları hep sevmişimdir...Daha gerçekçi geliyor...Uyuşturucu bağımlılığını da güzel anlatmış. Red Lights civarında bizi biraz dolaştırıyor..
kitabın başından : "zafer kazanmayı doğal karşılıyordum. yenilgiyle ne işim olabilirdi ki!"(pp 8)
kitabın sonlarına yaklaşırken :" ceketimi çıkarmadan masaya oturdum ve kızarmış ellerime anlattım şikayetimi." (pp 136)
kitabın sonundan : " bana köpek insanın en iyi dostudur demeyin şimdi. insanlara karşı hoşgörülüyüm derken, içimde bağımlılık ve sadakatten çok daha başka duygular titreşmekte. köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer." (pp 165)
Yazarın kitabından daha ilginç olduğu bir durumla karşı karşıyayız. kitabın sert ama gerçekçi dokusu da yazarın hayatından geliyor zaten. Norveçli yazar şuan Almanyada yaşıyor ve Norveç'e sadece gerekli durumlarda(ödül almak gibi) gidiyor.
Eleştirmenler kendisine " uyuşturucu maddeler yazarı " etiketini yakıştırmıştır. O ise uyuşturucu cehennemini anlatan uyduruk anı defterlerinin anlatıldığı kitaplara öfkelenerek bu kitapları yazdığını söylüyor. " Her şeyin bombok çevreler olarak anlatıldığı bu kitaplar beni çok öfkelendiriyordu. İnsan her yerde insandır. insan bilmediği şeyleri yazmaya çalışmamalı. ben bunları hem bildiğim hem de takıntım olduğu için yazdım" demiştir.
Çeşitli ödüller de alan yazarın bir çok kitabı var.
Bu kitabın Türkçe yayım haklarını da "iki nargileye" yayın evine vermesi bence mizahi kişiliğini yansıtıyor :)
Gelelim kitaba. Artık tahmin edebileceğiniz gibi bağımlılarla ilgili bir öykü. ancak bir farkla. burada ana karakter bir bağımlı değil. içkiyi saymazsak:) onun asıl bağımlılığı İlse adında, kadınların içinde var olduğunu düşündüğü bir tanrıça. onu bulmak için kadın kadın ve şehir şehir dolaşan kahramanın eline düşen kadınlar pek şanslı olmuyorlar...ama en büyük talihsizliği kendisi yaşıyor...sonunda kendini asıl kimliğine bürünmüş olarak buluyor... Kafka vari bir son...
Ben beğendim....Ben böyle tuhaf takıntıları olan kahramanları hep sevmişimdir...Daha gerçekçi geliyor...Uyuşturucu bağımlılığını da güzel anlatmış. Red Lights civarında bizi biraz dolaştırıyor..
kitabın başından : "zafer kazanmayı doğal karşılıyordum. yenilgiyle ne işim olabilirdi ki!"(pp 8)
kitabın sonlarına yaklaşırken :" ceketimi çıkarmadan masaya oturdum ve kızarmış ellerime anlattım şikayetimi." (pp 136)
kitabın sonundan : " bana köpek insanın en iyi dostudur demeyin şimdi. insanlara karşı hoşgörülüyüm derken, içimde bağımlılık ve sadakatten çok daha başka duygular titreşmekte. köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer." (pp 165)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder