yazar ayları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazar ayları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Aralık 2013 Cuma

Orhan Kemal- El Kızı


Pinuccia'nın kış şenliği yanı sıra yazar ayları etkinliğine de katılmak istediğimden, Türk klasiği olarak
Orhan Kemal'in El Kızı'nı seçtim. 400 sayfa olan kitap inanın bir demlik
çay ve bir kaç bisküvi yeme süresiymişçesine anlamadan, çabucak bitiverdi. En önemlisi "keyif verdi". 
Bu tarz klasikleri çok fazla okumadığım için kendimden utandım bir süre ama çabuk atlattım :) 
Okuması kolay,
konusu tanıdık, küçüklüğümüzdeki mahallelerdeymişiz gibi, insanı saran bir dili var. 
Konu acıklı tabi.. Kitabın başında parmağında bir yüzükle ölü bulunan bir kadını hayat hikayesi aslında.
Ama bir çok başka insanın daha hayat hikayesine dokunuyoruz ve bunların bir çoğu kadın.
Kadınların erkekler üstündeki iktidar kavgalarını, kaynana-gelin-komşu-metres dörtlüsünü 
güzel anlatıyor.
Bir erkek olarak kadınları bu kadar iyi anlaması ve onların ağzından bu kadar rahat konuşabilmesi dikkate değer. Diyaloglar ancak böyle olabilirmiş gibi doğal bir şekilde akıyor.
Neticede ben beğendim. İyi ki okumuşum. Herkese tavsiye ederim. 
Keyifli okumalar :)

25 Ekim 2013 Cuma

Jose Saramago- Kabil



Orjinal Adı : Caim 
Türkçe Adı : Kabil
Yazar           : Jose Saramago
Çevirmen    : Işık Ergüden
Sayfa           : 146
Yayınevi     : Kırmızıkedi
Türü            : Roman 

Jose Saramago ile Yazar Ayları münasebeti ile tanıştım. Nobel ödüllü, kalemini dikenden esirgemeyen, kendine has bir diyalog yazını olan ilginç bir adam. biyografisini de okumak isterim açıkçası. 

Kabil yazarın yazdığı son romanıdır..

yazı şekli olarak; uzun paragraflarda birden fazla kişili diyalogları bile nokta koymaksızın virgüllerle ayırarak yazıyor. .....aslında karman çorman bir diyalog olduğunu düşünürken birden her şeyi rahatlıkla anladığınızı fark ediyorsunuz....bir de diyalogların arasına kendi fikirleriyle de giriyor...bu da ayrıca zevkli.... sadece uzun paragraf yapısından dolayı bölüm aralarında bırakmak gerekiyor, ani terk edişler kabul etmeyen bir kitap :) 

 tanrı-insan-şeytan ilişkisini yaratılış destanından alıp bambaşka bir üslupla dile getiren ve yazıldığı dönemde de bir çok insanı-ülkeyi-kiliseyi kızdıran tanrının kişiselleştirilmiş halini de içeren tek kelimeyle cesur bir kitap... zaten yazar da o dönemde zor günler geçirerek kitabı kanarya adalarında yazmak zorunda kalmış.

Konusu ;Kabil (ilk katil) yer yüzünde bitevi bir şimdiki zamanda çağlar arası devamlı yolculuk yapar ve Lilith'e , Nuh'a, İbrahim'e , Eyüp'e, Musa'ya v.s. rastlar...... kutsal kitaplarda da geçen bir çok soyun helak edilişini gözleriyle görür. kitaptaki öznellik bu olaylarda değil yazarın olaylara bakış açısında ve anlatış tarzındadır....ve tabi ki tanrı ve meleklerle olan diyaloglarında... 

sayfalara bakınca insan okurken sıkılır bunu ya!!... diye düşünse de bir kez başladın mı masalsı havasıyla seni yakalayıp bir daha bırakmayan bir roman... tüm zamanların yargıcı edasıyla dolaşan Kabil özgün yorumlarıyla Saramago'nun son hesaplaşması sanırım.

kitabın sonu ise çok manidar :) ne olduğunu söylemeyeceğim...bir an evvel okunup öğrenile :)

her paragraf alıntı olmaya aday o yüzden alıntı yapmayacağım....iyi okumalar :)